Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sıhhati Uzmanı ve Bilim Konseyi Üyesi Prof. Dr. Levent Akın, yaptığı değerlendirmede, nisan ayında hadise sayısının 60 binlere ulaştığını ve bu doğrultuda kimi kapanma tedbirlerinin alındığını anımsattı.
Akın, “Bu tedbirlere bağlı, vatandaşın da biraz daha dikkatli olması ve aşının da bir ölçü tesirli olması nedeniyle olay sayımızda düşme oldu. Bu değerli bir düşmeydi. Gelinen nokta âlâ bir nokta üzere gözükmekle birlikte tehlikeli; zira günlük yeni olay sayısı hastalığın ne kadar yayıldığı hakkında bilgi verir; lakin hastalığın toplumda yarattığı tehdidi değerlendirebilmek için faal hadise sayısını bilmemiz lazım. Bakanlığın yayımladığı datalara nazaran etkin olay sayımız yaklaşık 300 bin civarında. Bu şu manaya geliyor; şu anda Türkiye’de tespit edilmiş ve hastalığı bulaştırma özelliği olan 300 bin kişi var. Türkiye için bu çok büyük bir tehdit. Bu yüzden de bizim tedbirleri sürdürmemiz lazım” diye konuştu.
‘AKTİF HADİSE SAYISININ DÜŞMESİ LAZIM’
Akın, tedbirleri sürdürürken toplumdaki toplumsal, ruhsal ve ekonomik tesirlerin de dikkate alınması gerektiğini kaydederek, şunları söyledi:
* Bu nedenle olağanlaşmaya geçilirken kademeli olarak yapılması lazım. Vakit zaman bakanlık en fazla artış olan vilayetler, en fazla hadise görülen vilayetleri ilan ediyor.
* Buna bağlı olarak da bölgelerdeki ya da vilayetlerdeki olay sayılarının hastalık suratlarına nazaran de olağanlaşma adımları atılabilir. Bu olağanlaşma geçen sene 1 Haziran’da olduğu üzere ya da mart ayının başında olduğu üzere her yerin açılacağı manasına gelmez.
* Bilhassa bu bahar günlerinde yaza hakikat yaklaştığımız günlerde açık alanların kullanımına biraz daha fazla müsaade verilebilir. Lakin müsaade verilirken de, kesinlikle ara kurallarının âlâ uygulanması lazım.
* Parkların, kıyıların kullanılması, varsa geniş çay bahçeleri ya da lokantaların büyük bahçeleri üzere yerlerde önemli manada seyreltilmiş yalnızca kelamlı değil ‘bende 50 kişilik yer var, 15 şahsa indirdim’ diye değil, nitekim masa aralarının en az 2-2,5 metre olacak halde düzenlenmesi lazım. Bu tedbirleri biraz daha uzatmakta tahminen fayda var.
* Zira bizim dediğim üzere 300 bin faal olay sayısının çok aşağılara düşmesi lazım. Günlük yeni olay sayısının 5 bine kadar düşmesi şu an için kâfi değil. Etkin olay sayısının kesinlikle düşmesi gerekiyor.
‘BAKANLIĞIN DEĞERLİ HAZIRLIKLARI VAR’
Kademeli olağanlaşma kapsamında öncelikle perakende denilen çantacı, ayakkabıcı, telefon satıcıları üzere yerlerin açılmasının şu kademede çok büyük meşakkat olmayacağını kaydeden Akın, söyle konuştu:
* Beşerler istese de istemese de toplumsal aralıklar daralır. Buraları düşündüğünüz vakit yüklü olarak insanların toplumsal olarak vakit geçirdiği kafeler üzere yerler geliyor.
* Kafelerde oturma müddetiniz bir su içip kalkma üzere olmuyor. Genellikle buralarda 2-3 saat oturuluyor, sohbet ediliyor. Beşerler bir şey yiyip içtiği için maske de kullanmıyorlar. Kafe üzere uzun oturulan yerler açılmayabilir.
* Lokantaların açık alanları varsa tahminen buralar kullanılabilir; ancak vakit zaman şöyle imgeler de görüyorum. ‘Benim açık alanım yok; lakin kaldırıma koyuyorum’ diyor. Lakin kaldırıma bakıyorsunuz iç içe, beşerler da oradan geçiyor.
* Kalabalıklaşmanın olmayacağı formda; ancak toplumun psiko-sosyal özelliklerine yardımcı olacak, iktisada de kısmi katkısı olacak biçimde birtakım yerlerde düzenlemeler yapılması lazım. Bununla ilgili bakanlığın değerli hazırlıkları var. Bu hazırlıkların bir kısmının kesinlikle uygulanacağını varsayım ediyorum.
Akın, hâlâ Türkiye’de hadise sayılarının çok düşmüş durumda olmadığını bildirerek, “Toplam etkin olay sayımız çok yüksek. Bu nedenle tedbirleri biraz daha tahminen çok hafif gevşetmeler yaparak daha da uzatmak lazım. Topluma da ‘bu iş bitti’ bildirisi vermememiz lazım” diye konuştu. (DHA)
Kaynak: Sözcü