A.Ü. Hastanesi, artan corona virüsü hadiseleri nedeniyle geçen haftalarda B planını devreye soktu.
Entübe edilen hastalar için bir yıldır kullanılan tüm ağır bakımların 3’te 2’si, Covid hastaları için ayrıldı.
Hadise sayılarının artmasıyla ağır bakımların yüzde 95’i doldu. Kanser, trafik kazaları üzere olağan hastaların kaldığı ağır bakım ünitelerinde de önemli yoğunluk yaşanıyor.
Ağır bakımların efektif kullanılması, çok acil olmayan ve ağır bakım gerektiren ameliyatların ertelenmesi kararı alındı.
Geçen sene uygulanan ‘A’ planında iki başka ağır bakım Covid hastaları için ayrılırken, hadise artışındaki doluluk nedeniyle ‘B’ planı devreye alınarak, yeni bir ağır bakım alanı oluşturuldu.
Toplam 2 Covid Ağır Bakım ünitesinde bulunan 24 yatağın tamamında Covid tedavisi gören hasta bulunuyor. Olay artışının bu süratle devam etmesi halinde 3’üncü Covid Ağır Bakım ünitesinin devreye girmesi öngörülüyor.
SIHHAT NEFERLERİ ARTIK ÇOK YORGUN
AÜ Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Kolu, Covid Ağır Bakım Sorumlusu Prof. Dr. Melike Cengiz, kırmızı kodlu alanındaki çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Hastalara bakım esnasında birçok sağlık çalışanının corona virüse yakalandığını anlatan Prof. Dr. Cengiz, “Aramızda hiçbir kayıp vermedik. Bizim açımızdan en sevindirici taraf bu. Bunun dışında yüzlerce hastamız oldu. Bunlardan bir kısmını güzelleştirmenin heyecanını yaşadık, bir kısmını ise ne kadar emek verirsek verelim kaybettik. Hem hastaları kaybetmenin kederini yaşadık hem de ailelerin kederlerini paylaşmaya çalıştık. Sonuçta 1 yıl, tüm sağlık çalışanları ismine son derece hüzünlü ve yorucu geçti. Tek tesellimiz tedavi etmeyi başarabildiğimiz, buradan sevinerek alkışlayıp çıkardığımız hastalar oldu. Onları tekrar hayata döndürmenin memnunluğu bizi ayakta tut” dedi.
60’LI YAŞLAR YERİNİ 30’LU YAŞLARA BIRAKTI
Geçen yıldan bu yana ağır bakıma yatan hasta tipinde değişiklik olduğunu belirten Prof. Dr. Cengiz, “Başlangıçta genellikle ek hastalıkları olan, yaşı olan, diğer sağlık meseleleri nedeniyle bağışıklık sistemlerini baskılayan durumları bulunan hastaları daha sık alıyorduk. Lakin aşılama sürecinin tesiri olduğunu düşünüyoruz. 60 yaş üzeri aşılamanın ağırlaşmasından kaynaklanabilir. Şu an daha genç hasta kümesinden ağır bakıma aldığımız hastalar oluyor 30’lu, 40’lı, 50’li yaşlarda hastamız var” diye konuştu.
‘AŞILANMA EN TESİRLİ YÖNTEM’
Covid Ağır Bakımda artık gençlerin daha çok yer aldığını vurgulayan Prof. Dr. Cengiz, “Gençlerde aşılanma tesirli bir formül. O yüzden aşının yan tesirlerinden korkan ya da bunu ihmal eden şahıslar varsa değerle rica ediyorum. Ağır bakıma kimin ne vakit geleceği aşikâr değil. ‘Ben ağır bakıma gelmem bu hastalığı 2 günde atlatırım’ demememiz gerekiyor. Çok kolay biçimde ağır bakımı atlatabileceğini düşünen meslektaşlarımızdan bile maalesef hastalığı atlatamayan, kaybettiğimiz şahıslar oldu” dedi.
GÜZELLEŞME MÜDDETİ UZADI
Corona virüsün mutasyona uğramasıyla hastalık sürecinin uzadığını aktaran Prof. Dr. Melike Cengiz, “Özellikle virüsün müspet kalma mühletinin uzun olduğu hastalarda ya da hastalığı çok ağır geçirenlerde, yurt dışından gelenlerden örnekleri sağlık müdürlüklerine götürüyoruz ve mutasyon belirlemeleri yapılıyor. Hastalık mühleti uzadı. Başlangıçta 1-2 hafta içerisinde hastalar düzgünleşme yoluna giderse taburcu edebilirken, şu anda genel durumu orta olan, uygunlaşmasını kuvvetle olası beklediğimiz 1 ayın üzerinde hala olumlu olan ya da pozitifleşmese bile hastalığı atlatamayan hasta kümemiz var” tabirlerini kullandı.
ENTÜBASYON UYGULANAN HASTALARIN GÜZELLEŞME MÜDDETİ UZUYOR
Corona virüsü hastalarının ağır bakım serüvenini anlatan Prof. Dr. Cengiz, en çok teneffüs zahmeti çeken bireylerde ağır bakım muhtaçlığı doğduğunu söyledi.
Hastalara yüz ve burundan oksijen almalarını öncelikli olarak sağladıklarını belirten Prof. Dr. Cengiz, hastanın genel durumunda bozulma ve organ yetmezliğine gittiği durumlarda teneffüs aygıtına bağladıklarını anlattı.
Hastanın nefes alabilmesi için en son 30 santim uzunluğunda ağzından akciğerine kadar giden entübasyon tüpünü yerleştirdiklerini anlatan Prof. Dr. Cengiz, “Bu tüpleri yerleştirdiğimiz, son derece ağır teneffüs yetmezliği olan hastalar. Bu hastaları uyutmamız gerekiyor ve ağrı duymalarını hatırlamalarını engellemeye çalışıyoruz. Hiç teneffüs aygıtına bağlamamak, entübasyon tüpünü takmamak bizim emelimiz zira teneffüs aygıtına bağlanma, süreci son derece uzatıyor. Maalesef hayatta kalma oranlarını hayli düşürüyor” diye konuştu.
ÇARESİZ GÖZLERE ÇARESİZ BAKAMIYORLAR
Hastaların tedavisinin yanı sıra özel bakım muhtaçlıklarını da karşıladıklarını anlatan Prof. Dr. Melike Cengiz, “Yeme, içme, yıkanma, genel bakım, ilaç verilmesi, öksürtülmeleri üzere bütün gereksinimlerini sağlık işçisi aracılığıyla karşılıyoruz. Hastaların karşısında çaresiz kalmaktan çok yorulduk. Bir hasta size çaresiz gözlerle baktığında sizin de çaresizlikle ona bakmanız mümkün olmuyor. Daima ona moral vererek bu işin olumlu sonuçlanacağını söylemeye çalışarak bakıyoruz gözlerine. Lakin içimizden biliyoruz ki bu hastaların birçoğunu kaybedeceğiz. Bunun verdiği yorgunluk bütün fizikî yorgunluktan çok daha kötü” dedi.
‘KİMİN BAŞINA GELECEĞİ MUHAKKAK DEĞİL’
Vatandaşların önlemlere uymasını rica eden Prof. Dr. Melike Cengiz, “Hem kendimizi hem başka insanları korumak açısından bilhassa bu hastalığın çok arttığı günlerde karantinaya uyalım. Maskemizi asla çıkarmayalım kesinlikle arayı koruyalım. Maske ve uzaklık kuralına uyulması bu hastalığın bulaşmasını çok yüksek oranda engelliyor” tabirlerini kullandı.
SIHHAT ÇALIŞANLARI KENDİNİ TUTAMADI
Covid Ağır Bakım Sorumlu Hemşiresi Ayşena Ünal, birçok olaya şahit olduklarını anlattı. Ünal, “23 yaşında bir hastamızı kaybettik. O bizi inanılmaz etkiledi. Zira 23 yaş bizim için çok genç, hastayı kaybettikten sonra kendimizi tutamadık. Hiçbir bağımız, yakınlığımız olmamasına karşın hepimiz ağladık. Tükendik artık herhalde, onun da tesiri var. İstiyoruz ki her hastamız güzelleşip çıksın ancak maalesef bu türlü olmuyor. Lütfen ikazları ciddiye alın” dedi. (DHA)
Kaynak: Sözcü